Çocuk Kalça Kırıkları

Çocuk Kalça Kırıkları

Çocuklarda kalça bölgesinin travmalarına bağlı olarak gelişen uyluk üst uç kırıklarıdır. Komplikasyon oranı yüksektir ve genellikle acil cerrahi tedavi ihtiyacı vardır. Çocukluk çağında görülen kırıkların %1’inden azını oluşturur. Erkek çocuklarda kız çocuklarına oranla 2,5 kat daha sık görülür. Yüksek enerjili (güçlü travma) yaralanma sonucu oluşur. Olguların yaklaşık % 30 unda diğer iskelet ve iç organ yaralanmaları görülür.

Büyüme Kıkırdağı sebebi ile vasküler bağlantıların zayıf olması pediatrik yaşlarda görülen kalça kırıklarının Avasküler nekroz (AVN) görülme sıklığının fazla olmasının sebebidir.

Klinik Bulgular

  • Kalçada şiddetli ağrı ve lokal hasssasiyet
  • Aktif hareket kaybı
  • Ekstremitede kısalık

Radyolojik değerlendirme

  • Pelvis röntgeni ile tanı konabilir.

Tedavi

  • Cerrahi dışı tedavi edilen kalça kırıklarında komplikasyon oranları yüksektir. Bu sebeple Acil olarak en kısa sürede cerrahi olarak tedavi edilmelidir.
Çocuk Dirsek Kırıkları (Supra kondiler humerus)

Özellikle açık el üzerine düşme ile oluşan dirsek travmaları sonrası oluşan kırıklardır. Sıklıkla Humerus (kol) kemiği alt ucunda kırık gelişir. Ön kol kemiklerinin üst ucunda daha seyrek olmakla birlikte kırıklar oluşabilir.

3-10 yaş çocuklarda daha sıktır.

Belirtileri

Dirsekte şiddetli ağrı ve hareketsizlik vardır. Dirsek bölgesi ödemlidir ve deforme görünümdedir.

Dirsek bölgesinde kemikler damar ve sinirlere yakın olduğu için el-el bileği bölgesinden nabızlar ve parmak hareketleri dikkatli şekilde kontrol edilmelidir.

Radyolojik değerlendirme:

Ağrılı dirsek Röntgen ile değerlendirilir.

Tedavi:

Humerus alt ucunun anatomisinin restore edilmesi önemlidir. Yerinden hareket etmemiş kırıklarda uzun kol alçılama ile tedavi uygulanır. Radyolojik değerlendirmede dirsek anatomisi bozulmuş ise hasta cerrahi yöntemle tedavi edilmelidir. Genel anestezi altındaki hastaya radyolojik kontrol ile  kırık redüksiyonu(düzeltme) uygulanır ve kirschner teli ile kırık sabitlenir. Uzun kol alçılama yapılır. Alçılama süresi genellikle 4-5 haftadır.

Büyüme Kıkırdağı Yaralanmaları

Büyüme kıkırdakları çocuk iskeletinde kemiklerin boyuna uzamasını sağlayan bölgelerdir. Uzun kemiklerin alt ve üst ucuna yakın bölgede yer alırlar. Çocukluk ve genç ergenlik çağında da uzun kemiklerin her iki uç bölgeleri kıkırdak yapıda oldukları için mekanik olarak daha zayıf yapıdadırlar. Olası travmadan daha kolay etkilenirler. Bu bölgelerin aktiviteleri ve kemikleşme düzeyleri büyüme ile ilişkili olarak yaşla değişir. Ergenlik döneminde, büyüme kıkırdakları kemiğe özel olacak şekilde, değişik zamanlarda aktivitesini tamamlar ve kemik büyümesi tamamlanır, kıkırdak yapı tamamen kemikleşir ve iskelet erişkin iskeletine dönüşür. Büyüme kız çocuklarda 14-16, erkek çocuklarda 16-18 yaşlar arasında tamamlanır.

Büyüme kıkırdaklarındaki bozukluklar kalıtsal veya edinsel (sıklıkla travmaya bağlı) olarak ortaya çıkar. Kalıtsal boy kısalıkları uzun kemiklerin tümünü ya da bir uzuv katmanını etkileyebilir, değişkendir alt ve üst uzun kemiklerde orantılı ya da orantısız kısalığa neden olabilir. Bu kişilerin erişkin yaştaki boy uzunlukları toplum ve anne- baba boy ortalamasına göre kısa boydan cüceliğe kadar değişken ağırlıktadır.

Edinsel büyüme kıkırdağı bozuklukları genellikle tek kemiği olumsuz etkiler ve tek vücut bölgesinde kısalığa veya deformiteye sebep olurlar. Büyüme kıkırdağının etkilendiği yaş ile ilişkili olarak olası patolojinin ilerlemesi beklenir. Çocuğun ilk etkilenme yaşı ne kadar küçük ise erişkin yaşta görülecek kusur da o kadar fazla olacaktır.

Büyüme Kıkırdağı Kırıklarında Büyüme Kusuru Ortaya Çıkabilir

Kemiğin büyüme kıkırdağı bölgesinde metabolik aktivite fazladır ve kırık iyileşmesi hızlıdır. Kırıkların çok büyük kısmında sorunsuz iyileşme olur ve büyüme kusuru gelişmez. Ekleme yakın bölgede oluştuğu için eklemi ve büyüme kıkırdağını birlikte etkileyen kırıklar büyüme kusuru açısından risklidir. Ayrıca yüksek enerjili travmaya bağlı (trafik kazası, yüksekten düşme gibi) kırıklar da büyüme kıkırdağında kalıcı hasar oluşturabilir.

Yaralanma sonrasında çekilen röntgen ve tomografi görüntülemesi büyüme kıkırdağının etkilenip etkilenmediğinin anlaşılması için genellikle yeterli değildir. Öte yandan MRI bu bölgelerin incelenmesi için etkin bir yöntemdir ancak inceleme ile büyüme kıkırdağının etkilenmiş olduğu tespit edilse bile, bazı durumlarda bu yaralanmanın tam iyileşmeyeceği ve büyüme kusuruna sebep olacağı kesin olarak ifade edilemez. Bu nedenle büyüme kıkırdağı yaralanmasının büyüme kusuru açısından takip edilmesi ve olası kusurların uygun şekilde tedavi edilmesi önemlidir.

Yer değiştirmiş kırıklarda düzeltme işlemi anestezi altında ve nazik manevralar ile yapılmalı ve tekrar yer değiştirme açısından yakın takip edilmelidir.

Büyüme kıkırdağı kırıklarının bir kısmı, kırığın etkilediği bölge, hastanın yaşı ve kırığın özelliği dikkate alınarak cerrahi yöntemle tedavi edilir.

Oluşan Büyüme Kusurlarında Tedavi

Kırık sonrası oluşan büyüme kusurunda büyüme kıkırdağının tamamı etkilenmişse kolda veya bacakta kısalık oluşacaktır. Eğer büyüme kıkırdağı kısmen etkilenmiş ise kolda veya bacakta eğrilik oluşacaktır. Hastanın yaşı ve kalan büyüme potansiyeli ile birlikte oluşan kusurun büyüme tamamlanınca hastada oluşturabileceği kısıtlılık değerlendirilerek tedavi yönetilir.

Deformitesi olmayan ancak kısalığı olan hastalara eksternal fiksatör yardımı ile kemik uzatma ameliyatı planlanır.

Deformitesi (açısal kusur) söz konusu ise düzeltici osteotomi(kemiği keserek düzeltme) yapılır. Ayrıca deformitenin tekrarlanmaması için hasarlı büyüme kıkırdağı bölgesine önleyici cerrahi girişimler yapılabilir.

İçe Basma

Torsiyon

İçe dönük veya dışa dönük yürüme 5 yaş altındaki çocuklarda sık görülen ve ailelerin endişeye kapılmasına sebep olan durumlardır. Genellikle erken çocukluk döneminin geçici deformitesidir.  Gelişim sürecinin bir parçası olan ve geçici olarak gözlenenler ile patolojik olan deformitelerin ayrılması, tanı tedavi için ailelerin doğru yönlendirilmesi önemlidir.

Rotasyon kusurları uyluk kemiği (femur), kaval (tibia) kemiği ve ayak kaynaklı ortaya çıkabilmektedir.

İçe dönük (içe rotasyon) yürümenin en sık nedenleri kaval kemiğinin içe dönüklüğü (İnternal tibial torsiyon), uyluk kemiğinin içe dönük olması (femoral anteversiyon) artışı ve ayak tarak kemiklerinin içe dönük pozisyon bozukluğu (metatarsus adduktus) iken, dışa dönük (dış rotasyon) yürümenin nedeni sıklıkla kaval kemiğinin dışa dönük (tibial external rotasyon) olmasıdır.

Belirtileri

Birey yürüme esnasında açısal olarak kusurlu basar. Normalde yürüme çizisi ile ayakların aksı arasında 5-10 derece dışa açılanma söz konusudur. Bu açının içe veya dışa bozulduğu gözlenir. . Açı bozukluğu çok ağır değilse çocuk aktivitesinde kısıtlanma gözlenmez, ağrısızdır.

Fizik muayenede bacaklar kalça ve dizilim kusurları açısından dikkatli muayene edilir. Tanı için radyolojik tetkik gerekli değildir.

Eğer basma kusuru aşırı ise veya muayenede nörolojik ya da ortopedik patoloji düşündürecek bulgu varsa ek tetkik yapılır.

Tedavi

Cihazlama (ortez) ve fizik tedavinin faydası yoktur. Deformitenin gelişim ile 8 yaşına kadar gerilemesi beklenir. 8 yaşını geçmiş çocuklarda fonksiyonel kısıtlılık ve/veya belirgin kozmetik kusur varsa cerrahi tedavi uygulanır. Gözlemlerde çocukta aktivitede ağır etkilenme ve/veya ağrı olması durumunda 8 yaş beklenmeden tedavi gerekebilir.

Doğumsal Çarpık Ayak

DOĞUMSAL ÇARPIK AYAK

(PES EKİNOVARUS- PEV)

Yaklaşık 1000 canlı doğumdan birinde ortaya çıkan, erkek çocuklarda daha sık görülen, bazen her iki ayağı ekileyen doğumsal bir deformitedir. Ayakta taban dahil tümüyle içe dönüklük vardır. Deformitenin ağırlığı çok hafiften tam dönük ayak tabanına kadar kadar değişken olabilir. Ayaktaki kemiklerde eklemler arası ilişkiler bozuktur. Ayrıca baldır kasları kısa ve gergindir.

TANI: Genellikle hamilelik döneminde ultrasonografi takipleri esnasında tanı konabilir. Yenidoğan bebekte ayaktaki şekil bozukluğu çok belirgindir ve tanı ivedilikle konur.

TEDAVİ: Tedaviye zaman kaybetmeden başlanmalıdır. PONSETİ yöntemi ile şekil bozukluğuna sebep olan kaslar ve bağlar esnetilir ve alçılama yapılır. Ayaktaki bozukluk tek seferde düzeltilemez. Ayak kemikleri arasındaki bozulmuş ilişkiler (çıkıklar) aşama aşama düzeltilir ve alçılama ile elde edilen düzeltme 1 hafta süre ile korunur. Haftalık değiştirilen alçılar öncesinde germe ile kademeli düzeltme uygulanır. Ortalama 4-6 alçılama yapılarak düzeltme tamamlanır. Son alçı 3 hafta süre ile ayakta kalmalıdır. ALÇILAR DİZ ÜSTÜ SEVİYEDE OLMALIDIR. Alçı tedavisi ile düzeltilen ayak ORTEZ ile korumalıdır. Eğer düzenli ortez kullanılmazsa hastalık yüksek oranda nüks eder. Ortez kullanım süresi takip sırasında takip eden hekim tarafından belirlenir. Ortez tedavisi sonlandırıldıktan sonra hasta erişkin yaşa gelene kadar takip edilir.  

CERRAHİ TEDAVİ:  

Aşil gevşetme: Seri alçılama ile ayak düzeltilir. 4. Veya 5. Alçıdan sonra topuk pozisyonu ve aşil tendonu kısalığı değerlendirilir. Eğer Aşil tendonunda kısalık devam ediyorsa aşil gevşetmesi ve nihayi alçılama uygulanır. PEV’li bebeklerin yaklaşık %90’ı bu girişime ihtiyaç duyar.

Tendon Transferi:  Çocuk yürümeye başladıkta sonra kaslarının anormal çekmesine bağlı dinamik supinasyon deformitesi gelişebilir. Bu durumda Tendon transferi ameliyatı uygulanabilir.   Aileyi kaygılandıran bu ayak deformitesi alçılama ile başarılı olarak tedavi edilebilir. Özel ayakkabı kullanımı gerektirmeyen, esnek ayak elde edilir.

Düz Tabanlık

Düz tabanlık (Pes Planus) Nedir?

Düz tabanlık, ayak kemerinin normalden daha az veya hiç olmaması durumunu ifade eder. Bu durum, ayak tabanının yere çok geniş yüzeyle temas etmesiyle karakterizedir. Düztabanlık oldukça yaygın ve genellikle ağrısız bir durumdur. Çocuklarda en sık sebebi bireyin genetikaktarımla kazandığı bağ gevşekliğidir. İleri yaşlarda travmaya veya tendon yetersizliğine bağlı gelişebilmektedir.

Düz tabanlık (pes planus) Neden Olur?

Bebeklerde ve küçük çocuklarda ayak yapısı düztabandır, çünkü ayak kavisi henüz tam anlamıyla gelişmemiştir. Çocuklarda ayak kavisi zamanla gelişir, ancak bağ gevşekliği olan ve kas kuvvetlerinde dengesizlik olan çocuklarda ayak kavsi geliştirmez. Bu çocuklarda aşil tendonu kısalmış olabilir.

Bazı bireylerin doğum esnasında ayak kemik ve yumuşak dokularında bozukluklar vardır. Bu bozukluklar yürüme sonrasında düztabanlık olarak kendini gösterir. Bu hastalarda düztabanlık serttir ve deformite daha ağırdır.

Düz tabanlık (pes planus) Belirtileri Nelerdir?

Birçok düztabanlık (pes planus) vakasında durum ile ilişkili herhangi bir belirti veya semptom görülmez. Ayak şekil bozukluğu ebeveynleri endişelendirebilir. Çocuklarda erken yorulma ve yorgunluk ağrısı görülebilir. Ayrıca ayakta nasırlaşmalar görülebilir.

.

Düz tabanlık (Pes Planus) Nasıl Teşhis Edilir?

Düz tabanlık genellikle ağrısızdır ve çocuk durumdan rahatsız değildir. Aileler şekil bozukluğu sebebi ile endişelenirler. Bazı çocuklar yaşıtlarına göre erken yorgunluk ve/veya efor sonrası ağrı hissederler. Ayaklarda nasırlaşmalar olabilir.

Hastanın ayağı değerlendirilir ve esnek düz tabanlık / sert düz tabanlık ayırımı yapılır. Bu ayrım fizik muayenede çocuğun parmak ucuna yükselmesi ile ayak kavsinin oluşup oluşmadığına bakılarak yapılır.

Ağrılı veya sert düz tabanlık olgularında radyolojik değerlendirme gerekebilir.

Düz tabanlık Nasıl Tedavi Edilir?

Düz tabanlık için genellikle tedavi gerekmez, çünkü çoğu hasta ağrısızdır. Ancak ayak ve ayak bileği sorunları mevcutsa hastanın yaşam konforunu arttırmak için tedavi ve takip uygulanmalıdır.

Fizik Tedavi: Ayak kaslarını ve bağ dokusunu güçlendirmek ve esnekliğini artırmak için fizik tedavi önerilebilir. Özellikle aşil tendonu kısalığı olan çocuklar fizik tedaviden fayda sağlar.

Ayakkabı Seçimi: Destekleyici ve iyi yapılandırılmış ayakkabılar, ayak kavisini destekleyebilir ve semptomları hafifletebilir.

Özel Tabanlık veya Ayakkabı Desteği: Ayak kavisini desteklemek için kişiye özel yapılmış tabanlık kullanılabilir.

Ameliyat: Nadiren uygulanır. Deformitesi fazla olan ve şiddetli ağrıları olan çocuklara cerrahi müdahale önerilebilir.

Perthes Hastalığı Nedir?

Perthes hastalığı, uyluk (femur) kemiğinin kalça eklemini yapan baş kısmında kan dolaşımının bozulmasına bağlı olarak gelişen bir hastalıktır. Uyluk kemiğinin küreye benzer yuvarlak baş kısmı kemiği canlılığını yitirir. Etkilenen damarın büyüklüğüne bağlı olarak femur başının etkilenen kısmının büyüklüğü değişir. Femur kemiğinin canlılığının yitirmiş olan baş kısmı zamanla yumuşar ve deforme olur. Deformasyon sürecinde vücut bu ölü kemik bölgesini ortadan kaldırıp yeni sağlıklı kemik oluşturur (iyileşme sürecini başlatır). Yıllar süren iyileşme sürecinin sonunda kemik dokusu tamamen iyileşir.  

Sıklıkla 4-8 yaşlarında gelişen perthes hastalığının kesin sebebi bilinmemektedir. Ailesinde perthes olan çocuklarda rastlanma ihtialinin fazla olması genetik yatkınlığa işaret eder. Hiperaktif çocuklarda hastalık sıklığı artmıştır.

Tanı: Hastalığın ilk bulgusu kalça ağrısıdır. Diz ağrısı, topallama gibi şikayetler ile başvuran hastalar da vardır. Çekilen röntgen tanı için yeterlidir. Hastalığın erken evresinde röntgen tamamen normal olabilir. Uygulanan basit tedaviler ile kalça ağrısının devam etmesi halinde ek görüntüleme yapılarak tanı konulabilir.

Tedavi:

Tedavi seçenekleri periyodik takipten kemik cerrahi tedavisine kadar değişir. Hangi tedavinin uygulanacağına seçiminde hastanın yaşı, hastalığın ağırlığı ve seyrine göre karar verilir. 6 yaşından küçük çocuklar için takip etmek genellikle yeterli olmaktadır. Hastanın yürümesi kısıtlanmaz ancak sportif aktivitelerde düzenleme yapılır. Takipte kalça hareketlerinin bozulması ve radyolojik değerlendirmede kötüleşme görülmesi durumunda ilave tedaviler gündeme gelmektedir.

6 yaş üstü çocuklarda tedavide cerrahi uygulama gerekliliği artar.

Takip ve tedavi sürecinde kalça ekleminin hareketlerinin açık olması ve gerekirse fizik tedavi ile desteklenmesi çok önemlidir. Tedavinin amacı hastalık sürecini tamamladığında femur başı şeklinin yuvarlaklığını korumasıdır. Aktif hastalık sürecinde kalça hareketlerinin korunması bu amaca yöneliktir. Hareketlerin kısıtlanması veya radyolojik bozulmanın oluşması durumunda kalça yuvasının (asetabulum), femur başı için kılavuz oluşturacak şekilde konumlandırılması gereklidir. Bunu kemik ameliyatları ile gerçekleştirmek mümkündür.

Çocuklarda Kemik Kırıklarının Genel Özellikleri

Çocukların dörtte biri travma nedeniyle acil servise başvurmaktadır. Erkek çocukların yaklaşık %50’si, kız çocuklarının yaklaşık %30’u 16 yaşına kadar kırık tecrübesi yaşamaktadırlar.  Çocuk kırıkları sıklıkla el bileği (distal Radius), parmak, ve köprücük kemiğinde (klavikula) olmaktadır.

Çocuk Kemiğinin özellikleri:

Çocuk kemikleri büyüme özelliği olan metabolik aktivitesi erişkine göre daha yüksek olan doku özelliğindedir. Kemiğin uç kısımlarında büyüme kıkırdağı vardır. Bu kıkırdak yapı kemiğin uzamasını (büyümeyi) sağlar. Çocuk kemiği yoğunluğu azdır, kemikler kısmen esnek yapıdadır. Kemik zarı (periost) kalındır ve kırık iyileşmesini hızlandırıcı etkisi vardır.

Kırık İyileşmesi

Metabolik aktivitesi yani kan dolaşımı fazla olduğu için çocuk kırıkları hızlı iyileşir.

Çocuk kemiğinde periost kalın olduğu için çocuk kırıkları erişkin yaş kırıklarına göre daha hızlı iyileşir.

Büyüme kıkırdakları ve kemik metabolizmasının hızlı olması sebebi ile çocuklarda kırık iyileşmesi sonrası oluşan açısal kusurlar kendiliğinden düzelebilir.

Gelişimsel Kalça Displazisi

Gelişimsel Kalça Displazisi (GKD)

Gelişimsel kalça displazisi (GKD), kalça eklemi ve çevresindeki dokuların doğru şekilde gelişmediği bir durumdur. Bu durum, genellikle bebeklerde veya küçük çocuklarda ortaya çıkar. Kalça eklemi, gelişim geriliğinden kalça ekleminin çıkığına kadar değişik derecede etkilenir. GKD, tedavi edilmediği takdirde ilerleyebilir ve kalıcı kalça sorunlarına, hatta hayat boyu süren sakatlığa neden olabilir.

Kız bebekler erkek bebeklerden yaklaşık 5 kat fazla etkilenirler.

Nedenleri

GKD her bin bebekten 10-15’inde saptanmaktadır. Gelişimsel kalça displazisinin net nedeni bilinmemekle birlikte, bazı risk faktörleri ve olası nedenler şunlar olabilir:

  1. Genetik yatkınlık: Aile öyküsünde GKD olan bireylerde daha sık rastlanır. Bazı genetik hastalıklarda bebekler çıkık kalça ile doğarlar.
  2. Rahim içi pozisyonu: Bebeğin rahim içindeki pozisyonu kalça eklemi gelişimini olumsuz etkileyebilir. Makat geliş (anne karnında ters pozisyonda duran) bebeklerde daha sık rastlanır. Rahim içindeki sıvı miktarının azalması da GKD riskini arttırır.
  3. İskelet sistemi ile ilgili tespit edilmiş deformiteler de GKD riskini arttırır; tortikollis (eğri boyun), diz çıkığı, ayakta şekil bozukluğu(içe veya dışa dönük ayak) ve omurga ile ilgili bozuklukları olan bebeklerde kalça çıkığı daha sık rastlanır.
  4. Kundaklama: Kundak uygulanan bebeklerde GKD sıklığı artmıştır.

Belirtiler

Gelişimsel kalça displazisinin belirtileri genellikle bebeklik veya erken çocukluk döneminde fark edilir. Belirtiler arasında şunlar bulunabilir:

  1. Kasık çizgilerinin eşitsizliği: Bebeğin bir kalça kıvrımı, diğerine göre daha az belirgindir veya tamamen eksiktir.
  2. Asimetrik kalça hareketi ve bacaklar: Bebeğin bir bacağı diğerine göre daha kısadır. Kalçaların yana doğru hareketi kısıtlanmıştır.
  3. Yürüme Problemleri: GKD olan çocuklar yürümeye başladıklarında topallama veya dengesizlik gösterebilirler.

Teşhis

Gelişimsel kalça displazisi, fizik muayene ve görüntüleme testleri kullanılarak teşhis edilir. Ultrason ve/veya röntgen kalça eklemi çıkıklığını veya displaziyi doğrulamak için yeterlidir. Özellikle ilk 6 aylık dönemde ultrason tanı ve tedavi takibinde en önemli yöntemdir.

Bebeklere yaşamının ilk ayı içerisinde herhangi bir belirti ya da şikayeti olmasa da tarama amaçlı kalça ultrasonu yapılması GKD’lerin erken tanısı ve bir çoğunun da basit tedavi ile düzelmesini sağlar.

Bebeğinize yaşamının ilk ayı içerisinde kalça ultrasonu taraması yaptırınız!

Tedavi Seçenekleri

Gelişimsel kalça displazisinin tedavisi, çocuğun yaşına bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri şunları içerebilir:

  1. Pavlik Bandı: Bebeklerde GKD’yi tedavi etmek için en sık kullanılan yöntemdir. Pavlik bandı, bebeğin diz ve kalçalarını bükerek ve kalça eklemini uygun pozisyonda tutar. 6 aylıktan küçük yaşta tanı almış bebeklerde pavlik bandajı en etkili tedavi yöntemidir.
  2. Alçı Uygulaması: Pavlik bandajının tedavide yetersiz kaldığı veya tanı anında yaşı 6 aylıktan büyük olan bebekler alçılama ile tedavi edilirler. Bu tedavi için bebeğe Genel anestezi verilir ve bebek anestezi altında iken kalça muayene edilerek pelvipedal alçılama uygulanır.
  3. Cerrahi Müdahale: Tanı anında bebeğin yaşı 12 aylıktan büyük ise genellikle cerrahi müdahale gerekir. Kalçanın cerrahi yöntemle yerine yerleştirilmesinden kemik keserek kalça ekleminin düzeltilmesine kadar değişik büyüklükteki ameliyatlara ihtiyaç olabilir.

Önemli Not

Gelişimsel kalça displazisi tedavi edilmezse, ilerleyen yaşlarda kalıcı kalça eklemi hasarına yol açabilir. Bu nedenle, erken teşhis ve uygun tedavi önemlidir. Ebeveynlerin bebeklerinin gelişimini düzenli olarak izlemesi ve herhangi bir anormal durumda hemen tıbbi yardım alması önemlidir.

Sonuç

Gelişimsel kalça displazisi, erken teşhis ve uygun tedavi ile genellikle başarılı bir şekilde yönetilebilir. Erken müdahale, bebeğin sağlıklı bir kalça eklemine sahip olmasını sağlayabilir ve uzun vadeli komplikasyonları önleyebilir.

GEÇİCİ SİNOVİT

Kesin sebebi bilinmeyen ancak ekstra aktivite ve minör travma sonrası oluşabilen eklem ağrısıdır. 3-10 yaş arasında ve erkek çocuklarda sık rastlanır.  Bu yaş grubu çocuklarda kalça ağrısının en sık sebebidir.

Belirtileri

Hasta ani başlayan veya 2-3 gün içinde şiddetlenen kalça ağrısı ve/veya topallama ile doktora başvurur. Çok seyrek olarak ağrı şiddeti yürümeye engel olacak kadar fazladır. Hasta genellikle son 1 ay içinde enfeksiyon geçirdiğini veya düşük enerjili travma yaşadığını ifade edebilir. Ağrılı dönemde genellikle vücut ısısında artma olmamıştır.

Muayene esnasında hafif bir topallama olabilir. Eklem hareketleri hafif ağrılıdır. Ağrı hareketin uç noktalarında artar.

Geçici sinovit tanısı koyduracak herhangi bir tetkik yoktur. Tanı septik artrit ve travmatik kemik eklem patolojileri gibi diğer faktörlerin dışlanması ile konur.

Tetkik

Ağrılı eklem için röntgen çekilmesi ve enfeksiyona yönelik kan tahlili yapılması yeterlidir. Bu incelemelerin normal olması durumunda Geçici sinovit tanısı düşünülür.

Tedavi

İstirahat ve Antiinflamatuar ilaç tedavisi ile kısa sürede gerilemesi beklenir. Hasta 2-3 günlük aralarla kontrol edilir.